Total Pageviews

Tuesday 29 March 2016

2016 SOUTH AMERICA / CHILE / SANTIAGO / GEZI NOTLARI -14


                  Sabah 10;30 otobusu ile Santiago’ya gidecegim ama terminale geldigimde bir surprizle karsilasiyorum. Bizim otobus dort saat gecikecekmis, ne yapacagimi dusunurken Sili’li bir kizin yardimiyla biletimi degistirip baska bir otobuse bilet aldim. Santiago’ya gelmeden 150 km oncesinden cografya degisiyor, kayalik daglarin yerini yesillikler almaya basladi, 1500 km’lik mesafede ilk kez ekili alan goruyorum. La Serena Santiago arasi alti saat, otobus bileti icin 15 dolar odedim





         Santiago terminaline indikten sonra bir taksi ile pazarlik yaparak 5 dolara kalacagim otele goturmesi icin anlasiyorum, Otelin adi Monte Carlo, otel cok iyi degil ama sehir merkezinde her yere yakin,




          Santiago’da toplam dort gun kalmayi planlamistim, ertesi gun saat sekizde VALPARISO’ya gitmek icin otobuse biniyorum. Yolda ilk ugradigimiz yer CASABLANCA VADI’si, daglarla cevrili yemyesil bir vadi, Sili’nin sarap uretme merkezi. Sili saraplarinin yuzde 30’u burdan ihrac ediliyormus. Vadide uzumun yani sira meyve ve sebzede yetisiyor.

Valpariso , Santiago’ya 110 km’lik mesafede en onemli liman sehri.

Sehir denizin bitiminden sonra yukseliyor, modern binalarin yani sira tradition binalar goz alici, deprem bolgesi oldugu icin beton yada tugla pek kullanilmiyor, ahsap evlerin dis cevresi teneke ile kapli, Sili’de Graffity sanati cok yaygin ama burda hemen hemen butun evlerin duvarlari resimlerle suslenmis, Sehir 41 tepe uzerine kurulmus, tepeye ulasim Funikuler ile saglaniyor, sehirde 15 tane Funikuler varmis bunlarin en eskisi 1883 senesinde yapilmis. Sehrin nufusu 280 bin civarinda.



        Valpariso Panama kanali acilmadan once Atlas okyanus’dan pasifik okyanus’a geciste onemli bir liman sehriymis, panama kanali acildiktan sonra onemini yitirmis. Sili hukumeti sehri tekrar canlandirmak icin Parlamentoyu bu sehre tasimis.

          Valpariso tam bir kultur sehri dort tane universitesi var. 2010 yilinda 8.9 buyuklugundeki deprem’den sonra olusan tsunami 7 metre boyunda dalgalar olusturmus, yaklasik bin kisi hayatini kaybetmis, daha sonrada 6 gun ve gece suren yanginda da 15 kisi olmus 1500 kisi ise her seyini kaybetmis.
         Sehir 2003 yilinda UNESCO korumasi altina alinmis


Tepeye ciktiginizda butun Valpariso sehrini gorebilirsiniz, tam karsimizda Neruda’nin Muze evi bulunmakta. Neruda’nin Sili’de uc tane evinden biri bu sehirde LA SEBASTIANA adindaki evi muze, Yokus assagi inerken dar yuruyus sokaklari, café’ler, ve her evin duvarlarindaki resimlerle harika bir yer, Graffiti sanatini sevenler icin mutlaka gorulmesi gerekir diye dusunuyorum


        Yuruyerek PLAZA SOTOMAYOR’ a geliyorum, buyuk bir meydanda beyaz mavi renkdeki tarihi deniz kuvvetleri binasi goz alici, meydandaki café’den birine oturup hem bir kahve hemde empanada ismarliyorum, Empanada hem Sili’de hem Arjantina’da cok yaygin olan bir tur ici peynirli,yada kiymali borek fiyati bir dolar oldugu icin benim bu gezi boyunca cok sik yedigim bir yiyecek oldu. 



         Valpariso gunu birlik icin gorulmeye deger bir sehir, aksam tekrar Santiago’ya donuyoruz
. Gec bir saatte otele geldigimde  reception’dan gelen muzik bana cok tanidik geliyor, biraz sonra calan muzigin Sezen Aksu’nun bir parcasi oldugunu anladim.

          Adam’a bu turk muzigi dedim oda “Evet” dedi Turk muzigini cok severmis, Ebru Gundes, Tarkan, Sezen Aksu saymaya basladi. Bende ona Turk oldugumu soyledigimde adam tam bir Istanbul asigi cikti. “Gecen sene Istanbul’daydim” dedi. En kisa zamanda tekrar Istanbul’a gitmek istedigini soyledi. Bende ona e-mail adresimi verdim, haberleselim dedim cok memnun oldu. Biraz sohbet’den sonra ayrildim

Yarin PABLO NERUDA’nin ISLA NEGRO’daki muze evini ziyaret edecegim.
Sabah saat 8 de tur otobusu gelip beni otelden aldi, butun otobus turistlerle dolu oldugu icin ancak arka siralarda bir yer bulabildim. Yola ciktiktan sonra Rehberimiz  tur hakkinda bilgi verdi, Neruda’nin evine gitmeden once Algoma adli bir sehirde durup ogle yemegi yiyecekmisiz. 





Gene Casablanka vadisinden geciyoruz, Cabablanca vadisinde yalniz sarap degil,

 Altin, Gumus, Bakir, Lidyum ve farkli minaraller cikiyormus. Dunya’ya bakir ihrac eden birinci ulku Sili.

         “ Dunya’ya en fazla bakir ihrac eden ulke, diger maden ve minaral’lerde de oldukca zengin , ayrica sadece 17 milyon nufusu oldugu halde nasil hala economic olarak geri” diye sordugumda. “ Cunku Bu magden’lerin sahibi America, Canada ve Ingiliz sirketleri, bize ancak tortusu kaliyor”  “ Allende yabanci sirketleri kovup magdenleri devletlestirdi ama bunuda caniyla odedi” dedi



          Casablanca Vadisinden gecerek Algoma adli kucuk sahil sehrine variyoruz, burda tur rehberinin bizi goturdugu restaurant’i kazik buldugum icin  deniz kenarinda kucuk ama sirin bir café’de iki tane Empanada birde kahve ismarliyorum, bunlar icin toplam dort dollar odiyorum sonra sehri dolasmaya cikiyorum ama bu sehirde gorulecek cok fazla bir sey yok.


Ogle yemeginden sonra tekrar yola devam ediyoruz, tur rehberi bir taraftanda bilgi veriyor, Neruda’nin uc tane evi varmis, Valpariso’da ki evi LA SEBASTIANA , Santiago’da ve ISLA NEGRO, “Kara ada” bu evler su anda muze olarak ziyaretcilere acik.
      Isla Negro Santiago’nun 100 km batisinda, Muzeye giris 6 bin pezo, Ev tepede, denize hakim buyuk bir bahcenin icinde, denizi cok seven Neruda evini Gemi seklinde yaptirmis, dar bir koridor’dan iceri giriyoruz, malesef burda fotograf cekmemize izin vermiyorlar. Her bir oda da farkli objeler bulunmakta


I       Gemi basi, siseler icinde gemiler, haritalar, degisik pusulalar, buyuk deniz kabuklari. Butun hayati boyunca topladiklari, gercekten cok etkileyici bir muze, hayran kalmamak mumkun degil, evi dolastiginizda denize olan sevdasini hissediyorsunuz. Odalari dolastiktan sonra arka bahceye geciyoruz. Trenleri cok seven Neruda buraya da bir Lokomotif koydurmus

        Isla Negro’daki evi cok seven Neru’da oldugunde buraya gomulmeyi vasiyet etmis.
         Sili’de askeri darbenin gelmesinden on gun sonra Neruda hayata gozlerini yumuyor,  



prostad kanser hastasi olan Neruda’nin, hemen  Pinochet’in Fasist  darbesinden 10 gun sonra olmesi soru isaretleri birakiyor. 2015 kasim ayinda ben Peru’dayken Sili hukumeti “Neruda’nin olumunun dogal yollarda olmiyabilecegin”soylemisti


Neruda’nin vasiyetine ragmen Cunta buraya gomulmesine izin vermemis, daha dogrusu korkmuslar, sokaga cikma yasagina ragmen binlerce kisi katilmis cenazeye, 20 sene sonra gomuldugu yerden alinip karisi Matilde Urrutia ile bu evin bahcesine gomulmus
 Rehberimiz bir taraftan evi gezdirirken bir taraftanda Neruda hakkinda bilgi veriyor, Uc kez evlenmis son esi Matilde. Demir yolu iscisi bir baba ve ogretmen bir annenin cocugu olarak dunya’ya gelmis
         Sili komunist Partisi uyesi olan Neruda Hem kendi ulkesinde Hem de Ispanya’daki fasizme karsi mucadele etmis. Ispanya ic savasindan kacan bir cok insanin Sili’ye yerlesmesine yardim etmis.

1971 yilinda Allende tarafindan Fransa ya elci olarak gonderilmis


            Neruda 1971 yilinda Nobel edebiyat odulu alir,1950 yilinda Nazim Hikmet’le beraber Uluslar arasi Baris odulu, 1953 de de Lenin odulu almis.

        Neruda’nin olumunun ustunden 40 kusur sene gecmesine ragmen Sili halki icin hala Ulusal Kahraman.
Yolunuz Santiago’ya duserse bu Muze evi mutlaka gormenizi tavsiye ederim.
Muze gezimiz’ bitirdikten sonra tekrar Santiago’ya donuyoruz. Yarin icin “walking tour” almistim. Yani yuruyerek sehri dolasacagim. Bu turun ozelligi, adamin biri sehir turu icin gurup olusturuyor ama fiyat vermiyor, tur bittikten sonra gonlunuzden ne koparsa. Ben bu sehir turu icin on dolar verdim.



       Ertesi gun sabah saat sekizde genc bir arkadas geldi beni almaya, sekiz kisilik bir gurup olusturmus, Santiago Guney America’nin en modern, en temiz ve en guvenli sehridir diyebilirim. And dag’larinin etegine kurulmus, Mapucho nehri sehri ikiye ayiriyor.


Sili’nin 17 milyon nufusunun 7 milyonu Santiago’da yasiyor. Sehrin deniz seviyesinden yuksekligi 540 metre .
Rehberimize gore And dag’larindaki volkanlarin %90’ni hala aktifmis. Muzelerde grev oldugu icin, muze gezisi yapamiyoruz. Sehri dolasirken Baskanlik sarayinin onundeki gorkemli nobet degisimine denk geliyoruz. Durup onlari izleyip, fotograflarini cekiyorum
Hemen yani basimda Allende’nin heykeli var, rehbere,
Allende’yi soruyorum. “ Guney Amerika’da secimle iktidara gelen ilk Marksist baskan Allende” Iktidara geldiginde, butun bakir magdenleri Amerikan sirketlerinin elindeymis. Allende ilk yaptigi sey, Butun yabanci sirketleri ulkeden cikartip, bakir magdenlerini devletlestirmek olmus.
Cuba ile diplomatic iliskiler kurmasi ile Amerika ile butun ipleri koparmis.
         Nixon o donemde “ Sili’de darbenin basarili olmasi icin gerekli butun kosullari yarattigini” soylemis.


       Boylece 11 Eylul 1973 senesinde CIA destekli Fasit Pinochet darbe yapmis. Baskanlik sarayini ucaklarla bombalatmis. Allende fasist’lerin eline dusmektense Intihar etmeyi yeglemis.

Darbeden sonra 200 bin kisi ulkeyi terk etmis, 40 bin kisi tutuklanmis, iskencede olenler ve kaybolanlar hakkinda rakamlar kesin degilmis ama 30 bin kisi diyorlar

Olenler arasinad Charles Homan adli Amerikali gasteci de var. 1982 senesinde Costa Gavras onun filimini yapti “Missing” kayip.

          Sehirin gorulmesi gereken bir cok tarihi binalar Santiago Centro’da bulunuyor, Plaza De Arm’da Pinochet’in bombalattigi baskanlik sarayi, merkez postahane, Cathedral, Milli kutuphane, tarih muzesi gorulmeye deger.
        Bizim sehir turumuz oglende bitti. Simdi asil gormek istedigim yer MUSTAFA KEMAL ATATURK parki, Internette adresi bulup, metro ile APOQUINDE Caddesine gidiyorum. Sili’nin en islek caddelerinden biri. Metro’dan ciktiktan sonra 100 metre ilerde  Park girisinde Ataturk anitini gordum. Anitin hemen arkasinda bir fiskiye ve park bulunuyor, anitin altinda ispanyolca Ismet Inonu'nun Ataturk hakkinda bir yazisi bulunuyor

        


" Mustafa Kemal Ataturk, Turkiye Cumhuriyetinin kurucusu, anavatanin fedakar ve sadik hizmetkari, essiz kahraman ve insanlik idealinin yasayan sembolu, tum hayatini Turk milletine adadi ve ruhunun atesi ile halkina ilham kaynagi oldu. Hatirasi sondurulemeyen bir ates gibi, halkina guc vererek ebediyete kadar yasiyacaktir.  "
Ataturk parkini da gordukten sonra, Bella vista bolgesindeki salas sokak barlarini dolasiyorum, genellikle gezginlerin takildigi bolge,
       Burda Pisco Sour ismarliyorum, bu ickiye hem Peru hem Sili sahip cikiyorsa da bence bu icki Peru’ya ait. Tatmanizi tavsiye ederim.


Santiago’da yeme, icme sorunu hic yasamadim, cok guzel restorantlar, barlar var
Gece hayati icin en iyi yer Bellavista bolgesi, Lamingo restorant’ini’ tavsiye ederim.

Draf beer ve balik yaklasik $ 15 dolar , balik harika, ayrica Patio Bellavista’da cok cesitli restaurant’lar var, Mac Donald, Starbucks, Pizza, Pasta,Sushi, aksamlari canli muzik’te var. Fiyat araligi $ 15 -$40 dolar arasi, Big Mac ve coca cola $ 6 dolar.

Santiago’da her butceye gore restorant bulabilirsiniz.
Hotel Boutique Castillo Rojo Geceligi 30 dolar Patio Bellavista’ya cok yakin guzel bir hostel Constitucion 195
Ayrica Atacama hostel bununda geceligi $30 dolar ve Bellavista’ya yurume mesafesinde







Benim kaldigim bolge Santa Lucia sehir merkezi, heryere yurume mesafesinde Cathedral caddesi 5 dakika. Cerro Santa Lucia bes dakika yurume mesafesi.
Otel Monte carlo, Museo de Santiago, The Cathedral of Santiago, Plaza De Armes sadece 5 -6 dakika ben geceligi $35 dolar odedim.
Santiago’da cok iyi bir metro sistemi var ve ucuz.
YARIN TEMUCO YA GIDIS















No comments: