Amazon’lar icin uc
gunluk tur her sey dahil $250 dolar odemistim, ben kendim yapsam hemen hemen
ayni paraya mal olacakti. Hava alanina indigimizde tur rehberi bizi
karsiliyor, benimle beraber ucu Amerikali biri Fransiz olmak uzere dort kisi
daha var. Puerto Maldonado turist sehri degil ama yagmur ormanlarina gitmek
icin baslangic yeri.
Turizm
Bakanligi da bu sehirdeki butun turizm aktivitelerini askiya almis. Bizim sansimiza
grev bir gun once bitmis, hava alanindan sehre giderken hala yol kenarlarinda
kaldirilmamis barikatlari goruyoruz. Hukumet buradaki altin cikartma hakkini
yabanci sirketlere vermek istemis, halk da buna karsi cikmis, altin cikarma
isini kendileri yapmak istemisler.
Ince
uzun bir kanoya binip, yarim saat sonra kalacagimiz Eco Amazonia Lodge
geliyoruz. Burasi Madre de Dios nehrinin kenarinda, Amazon yagmur ormanlarinin
icinde genis bir rezerve, toplam 27 kulube, bir restaurant ve havuzu olan guzel
bir yer. Bahcenin hemen hemen her yerinde papaganlar ucusuyor ve insanlara o
kadar alisik ki, kayiktan iner inmez bir tanesi gelip omuzuma kondu, gorevli gelip
alana kadar da gitmedi. Burada telefon yok, internet yok, televizyon yok hatta belli saatlerde elektik de
yok.
Bana ayrilan kulube oldukca buyuk ve rahat, esyalarimi
yerlestirdikten sonra gece zifiri karanlikta nehir gezisine cikiyoruz. Rehberimizin
kenarlara tuttugu isik sayesinde timsahtan daha kucuk ama timsaha benzeyen
hayvanlar goruyoruz. Cayman diyor rehberimiz. Cayman’lari ancak gece
gorebilirmisiz.
Madre de Dios, Amazonlar’da onlarca nehirden biri.
Uzunlugu dortbin km, genisligi 500 metreymis.Peru,Bolivya ve
Brezilya’ya kadar uzaniyor. Yagmur sezonunda nehir 3-4 metre yukseliyormus.
Ertesi gun kahvaltidan sonra yagmur
ormanlarinda yuruyuse cikiyoruz, hava yagmurlu ve yerler camurlu oldugu icin
bize lastik cizmeler veriyorlar.
Rehber bize burdaki agac ve bitki ortusu hakkinda bilgi veriyor. Ustunde
milyonlarca karinca olan bir agac dikkatimi cekiyor, karincalar agacin degisik
yerlerine ari kovanina benzer yuvalar yapmis, Rehber bize “ Bu agac olmadan bu
karincalar yasamaz, karincalar olmadan da bu agac “ diyor. Agac ve karinca bir
birini besliyor, diger agaclarin dallari bu agaca dogru uzandiginda karincalar
bu dallari yiyerek kurutuyorlarmis
Bir diger agac ise “Yuruyen Agac”.Bu agacin ana koku
toprakta ama onlarca kok topragin ustunde bulunuyor. Amazon’larda gunes isigi
girmedigi icin bu agac gunese dogru disardaki kokleri sayesinde yuruyor. Bu
kokler her bes senede 30 santim yururmus.
Geldigimizden beri surekli yagiyor, Ekim ayindan Nisan
ayina kadar yagmur sezonu. Asil turizm mevsimi Haziran, Temmuz ayi imis. Zaten
kaldigimiz yerde cok fazla turist yok, bir Amerikali cift, bir Fransiz, bir de
Ingiliz kiz var.
Cusco’ya gidecegimi
soyledigimde Amerikali kiz bir avuc coca
sekeri verdi, “yukseklik icin yardimci olur” dedi, Cusco deniz seviyesinden
3400 metre yukseklikte.
Ertesi gun kahvaltidan sonra Native’lerin
yasadigi yere gitmek uzere kanolara biniyoruz. Burada yasayan ailelerin ustleri
aslinda ciplak ama bizim geldigimizi gorunce bir ortu ile kapaniyorlar.
Rehberimiz bu native’lerin daha civilized oldugunu, daha ic kisimlarda
yasiyanlarin civilized olmayan native’lerin bunlara saldirdigini, hatta bir
kismini oldurduklerini soyledi..
Bizi cok sicak karsiladilar, fotograf
cektirdik, bize avlanmak icin kullandiklari ok ve yaylarini gosterip nasil
kullanildigini gosterdiler ve ogrettiler.
Peru Amazon’daki nufus yaklasik yuz bin. Kapitalizm gelistikce onlarin
da yasam alani daraliyor. Devlet Amazon’larda oil, kavucuk, altin isletmelerini
yabanci sirketlere veriyormus.Ve yerlilerin yasam alanlari bizim kaldigimiz yer
gibi turizme aciyor.
Tahtadan surtme ile ates yaktilar, ates
yakmak icin kiprit kullanmiyorlar, sadece bu yontemle ates yakiyorlar.
Ne yediklerini sordugumda kurbaga, maymun, balik ve
Amazon’larda binlerce natural yiyecek diyor rehberimiz.
Ama daha kotusu hayatlarinda nezle bile olmayan bu
insanlar, beyazlarin gelmesiyle her turlu hastaliga yakalanmaya baslamislar. Onun
icin bazen basit bir nezle bile olumcul olabiliyormus. Hukumet yeni yeni
Native’lerin haklarini koruma altina aliyormus. Gec olsa da iyi bir baslangic.
Ertesi gun esyalarimizi
alip Cusco’ya gitmek uzere gene ince kanolara binip Puerto Maldonado’ya
gidiyoruz, ucagimiz saat ucte kalkacagi icin sehri dolasacak zamanimiz var
Puerto Maldonado Peru’nun guney dogusunda, Bolivya’nin bati sinirina 34 km mesafede, yagmur ormanlarinin icinde Madre de Dios nehrinin kiyisina kurulmus kucuk bir sehir. Nufusu 75 bin civarinda. Halen 30 bin aktif altin madeni varmis
Puerto Maldonado Peru’nun guney dogusunda, Bolivya’nin bati sinirina 34 km mesafede, yagmur ormanlarinin icinde Madre de Dios nehrinin kiyisina kurulmus kucuk bir sehir. Nufusu 75 bin civarinda. Halen 30 bin aktif altin madeni varmis
Puerto Maldonado’da gorulecek en enteresan yer market, bir birine
baglanan bir kac caddede kurulmus olan markette rengarenk giysiler, dogal
yiyecekler satiyorlar, Fakat dikkat ceken sey ise, bir cadde tamamen ayakkabi
tamircilerine ayrilmisken, baska bir cadde terzilere ayrilmis. Onlarca terzi
kucuk kucuk kulubelerde her turlu tamirati yapiyor. Kapali bir alanda ise
sadece kasaplar et tavuk satiyor, sehirde gorulecek en enteresan yer burasi
diyebilirim. Tabii bir de Central Plaza var.
Amazon’lari aslinda herkesin yasaminda
bir kere gormesi gerektigini dusunuyorum, cok farkli cografyasi, bitki
ortusuyle, kuslariyla buyuleyici bir atmosfer.
Saat
ucte Cusco’ya gidecek ucagimizi yakalamak uzere hava alanine gidiyorum.
YARIN;
INCA’LARIN BASSEHRI CUSCO
kaldigimiz lodge |