Artik IQUQUI’ye dogru yola cikiyoruz. IQUQUI’ye gelmeden 40 km once bir muze kasabada durduk.
Bu hayalet kasabanin adi HUMBERSTON, kasaba 1872 senesinde Ingiliz Kimya Muhendisi James Humberstone tarafindan kurulmus. Col'un ortasinda toz ve pas icinde terk edilmeye birakilan hayalet sehir bir acik hava muzesi . Atacama Col'unden cikartilan Potasyum nitrat 19 yuz yilin sonunda 20 yuzyilin baslarinda dunya nitrat ihtiyacinin hemen hemen % 80’nini karsliyormus. Nitrat cikartan insanlarin icin kurulan kasabada, okul, hastahane, kilise, lojmanlar, tiyatro bulunuyor 
Humberstone
1870 lerde Peru topraklarinin icindeymis. Pasifik Savasindan Sili Nitrat zengini olan bu bolgeyi Peru’dan, maden
bolgesi olan Antofagosta’yi ise Bolivya’dan kendi sinirlari icine katmis.
Kasaba
1960 yilinda tamamen kapanmis, toz ve pas icinde olan kasaba restore edilip
acik hava muzesi olarak yerli ve yabanci turistlerin ziyaretine acilmis.
Kasabanin icine girdiginizde Western
filimlerindeki kasabalari cagristiriyor.
Tozlu toprak yolun sag ve sol tarafinda ahsap tek katli evler bulunuyor. Kasabanin orta kisminda nitrat cikarmada kullanilan aletlerin bakim ve onarimini yapmakta kullandiklari buyuk bir bina var.
Butun
evler ziyaretcilere acik, evlerin icinde 1870 lerde yasayan insanlarin esyalari
sergileniyor. Duvarlardaki fotograflar, evlerin dosenis sekli ve kullanilan
esyalarla 1800’lerin atmosferi yaratilmis.
Bu
muze kasaba gorulmeye deger, yolunuz bu bolgeye duserse mutlaka ziyaret
edilecek yerlerden biri.
Kasaba 1973 de Pinoch’et doneminde toplama kampi
ve iskencehane olarak kullanilmis. 2005 yilinda UNESCO dunya mirasi listesine
alinip restore edilmeye baslanmis.
Muze ziyaretinden sonra tekrar
yolumuza devam ediyoruz, cok yuksek daglardan inerek IQUIQUE’ saat uc
siralarinda variyoruz. Pasifik Okyanusu ile yuksek daglar arasinda kalan
sehrin nufusu yaklasik 200 yuz bin. Orjinali Arica gibi Peru’ya aitmis. Sehrin
nufusu arttikca La Paz’ daki gibi sehir daglara dogru genislemeye baslamis,
Sehirin icindeki refah seviyesi ile daglardaki gecekondular tam tezat teskil
ediyor. IQUIQUE daha once yoksul bir balikci koyu iken yavas yavas geliserek
onemli bir liman sehri olmus. Atacama Colunden cikartilan Nitrat sehrin
gelismesinde etkili olmus.
Luis
bizi kalacagimiz otele kadar getirdi dort gun beraber oldugumuz bu insana cok
alismistik. Cok keyifli bir dort gun
gecirdik, bizi biraktikdan sonra tekrar Aricaya
donecek. Louis’le vedalastikdan sonra otel islemlerimizi yaptirip odamiza
ciktik. Hemen bir dus alip iyi bir restorant bulmak icin kendimizi sokaklara attik.
Otelden
cikar cikmaz bir camasirhane gordum, calisan bayan camasirlarimi simdi
verirsem yarin alabilecegimizi soyledi, hemen otele geri donup butun kirlileri
cikartip, teslim ettim. Collerde biraz daha kalsaydik bitlenecektim.
En
azindan uc hafta daha camasir yikama sorunu yasamiyacagim.
El Asador adli bir restoranda tika basa
karnimi doyurduktan sonra sehri dolasmaya basliyorum.
Cok
guzel bir tiyatro binasi dikkatimi cekti, iceri giris serbest sadece cikarken
bir kutu koymuslar bagis yapabiliyorsunuz. Eski antik bir bina, balkon ve
tavandaki islemeler tam bir sanat eseri.
Sahilden
yuruyerek Terminal Agrope Cuario’ya geliyorum, bu marketde Arica’daki market
kadar buyuk ama daha bakimli, icinde yemek yemek icin restorantlar da var ve
fiyatlar cok uygun. Bu sehirde gorulmeye deger yerlerden biri.
Aksam
gec saatte otele donup bu kadar yorgunluktan sonra deliksiz bir uyku
cekiyorum.
IQUIQUE’de tam bir gunumuz var, erkenden
kahvalti yapip cikiyorum, ilk isim verdigim camasirlari almak oldu, mis
gibi yikanmis, utulenmis nihayet temiz bir seyler giyebilecegim. Otele
camasirlarimi biraktikdan sonra bir taksye atlayip otobus terminaline gidiyorum. Ertesi gun SAN PEDRO’ya gitmek icin
bilet almam gerek.TURBUS adli bir otobus sirketinde calisan bayan San Pedro’ya direk otobus olmadigini once CATAMA’ya gidip ordan aktarma yapmamiz gerektigini soyledi.
Dokuz saatlik otobus yolculugu
icin $15 dolar odedim. Terminalde bilet
isini hallettikten sonra sehrin tarihi yeri Baquedano Caddesine gidiyorum.
butun sehir yurume mesafesinde.
Bu sehri sevmistim, ama bu bolgeye bayildim yayalara
ayrilmis cok genis bir cadde, caddenin sag ve sol tarafinda tek ya da iki katli
renga renk ahsap tarihi binalar, caddenin ortasinda palmiye agaclari ve altinda
banklar orta yerde tezgah acmis antikacilar, resimler, el sanatlari satan
saticilar, cok guzel ve cok huzurlu bir yer. Bu binalara baktigimda biraz icim
burkuldu, bu guzellik nasil bukadar kendi haline birakilabilmis.
Aslinda cok az bir
parayla bu binalar restore edilebilir, genelde cafeleriyle, restorantlariyla
harika bir yer, insani buyuleyen bir atmosferi var. Bir kahve alip banklardan
birine oturup bu guzelligin tadini cikartiyorum. Insanlar neyi gormek
istiyorlarsa onu goruyor, IQUIQUE’ turistlik bir yer degil, gorulcek fazla bir yer
yok diye okumustum. Iyi tamam aslinda iki gunde bitirilecek bir sehir ama bence
gorulmeye deger.
Aksam yemegini Baquedan Caddesinde
yedikten sonra Plaza Pratla’ ya gidiyorum, buradaki saat kulesinin
fotograflarini ziyaret ediyorum . Keyifli bir gun gecirdikten sonra yarin San
Pedro Atacama colune gitmek uzere otele donuyorum. Bir bucuk gun bu sehre
yetti.
Deniz kenarinda Hotel Iquique iyi bir
hostel fiyati $35 dolar, taksi fiyatlari cok ucuz 3 dolar civarinda ama sehir
yurume mesafesinde.
El Asador restoranini tavsiye
ederim, iyi bir aksam yemegi 20 dolar civarinda,
Ayrica Manuel Rodrigoz uzerindeki
SHUKRANA restoranti harika, yemekleri sebze agirlikli ve fiyati cok uygun.
YARIN; SAN PEDRO ATACAMA