Kuba Karaip
Ada’arinin en buyugu, guney komsusu Jamaica ve Haiti’ye uzakligi 180 km Florida
ya uzakligi ise 145 Km.
Kuba’nin en
yuksek dagi devriminde basladigi SIERRA MAESTRA 2 bin metreye kadar yukseliyor.
Kuba tropical
iklim oldugu icin Kasim, Mayis arasi kurak, Mayis ekim arasi yagisli gecer,
Eylul Ekim arasi tayfun donemidir.
Kuba da
binalardan muzige kadar sadece Ispanyol kulturunun degil ayni zamanda Afrika
kulturunun etkinliginide gorursunuz. 400 sene Ispanyoil somurgesi olarak kalan
Kuba kendilerini Ispanyol-Afrika kulturunun karisimi olarak gorurler.
Ispanyol’lar gelmeden once Cuba’nin uc ayri bolgesinde yasiyan uc ayri
yerli grup vardir
THE GUANAHATA BEY, THE CIBONEYS ve THE
TAINOS.
Bunlardan
GUANAHATABEY, Mexica’dan gelmis, magaralarda yasayip tastan yapilmis aletler
kullanmislar. Bazi magaralarda onlardan kalma resimler gunumuze kadar ulasmis
ki 5.500 yil oncesine kadar gidiyor,
Kuzey America’dan
ise botlarla CIBONEYS’ler gelir, onlarin gelisleriyle
GUANAHATABEY adanin ortalarina goc eder.
Guney America’dan ise
TAINOLAR gelir.
Bu uc grupta Ada’nin
degisik bolgelerinde baris icinde yasar. Taki 1492 yilinda CHRISATOPHER
COLUMBUS’un gelisine kadar.
Columbus Adayi ilk gordugunde asik olur
. Ispanya kralligi icin cok degerli oldugunu dusunur.
20 Sene sonra 1510 da Ispanya Krali DIEGO VELAZQUEZ’i 300 asker ile Cuba’ya
gonderir, ve Ispanya Kralligina ait oldugunu ilan eder.
Ispanyollar adaya ilk geldiklerinde sadece
altin dusunurler fakat sonraki yillarda yerlilerin ellerindeki arazileri alip
kendileri yerlesir, yerlileri ise kole olarak calistirirlar. Bir kisminida
Ispanya’ya goturup kole olarak satarlar.
Bas kaldiranlari olduruler, hatta
spor amacli olarak hayvan avlar gibi avlarlar, Bazi yerliler ise kacarak
daglara siginir.
Cuba yerlileri olanlari
fark ettiklerine gec kalmislardir, tipki Peru’daki gibi. Ayrica Ispanyollarin
gelismis atesli silahlarina karsi koyacak gucleri de yoktur.
Bunlardan kizil derili
sefi HATUEY halkini organize ederek Ispanyollara karsi savasir fakat isyan cok
kanli bir sekilde bastirilir, HATUEY yakalanir ve 1512 senesinde yakilarak
oldurulur.
Yakilmadan once
Ispanyollar “ Eger Katolik dinini kabul ederse cennete gidecegini ve kendisinin
af edilecegi soylenir”
HATUEY’in cevabi ise ‘“ EGER SIZIN
TANRI’NIZ ISKENCE VE OLDURMEYI ISTIYORSA BEN BOYLE BIR TANRI’YI KABUL ETMEM. BOYLE
BIR TANRI’NIN EMIRLERINE UYAN INSANLARLA DA AYNI CENNETTE OLMAK ISTEMEM, BU
CENNET’TE HIC ISPANYOL OLACAK MI? EGER OLACAKSA BEN O CENNETI ISTEMIYORUM “
der.
Ispanyollar ciftci
olarak yerlesmeye baslarlar ama hemen hemen butun kizilderilileri oldurdukleri
icin ciftlikte calistiracak insan kalmaz. Boylece Afrika’dan kole getirmeye
baslarlar.
Yapilan arastirmalara gore Afrika’dan 400 sene icinde 60 milyon Afrikali
kole getirmisler bunlarin 50 milyonu daha America kitasina ulasmadan yolda
olur, Kalan 10 milyon kolenin icinde kacmaya kalkanlar ise kopekler tarafindan
yakalanip agir cezalar verilir.
Cuba’da ilk
kole ayaklanmasi 1823 de olmus, 1849 da isyan butun adaya yayilmis Nihayet 1886
da kolelik tamamen kalkmis, ama Karaip adalari icinde koleligi en son kaldiran
Cuba olmus.
Peru, Mexica ve
Guney Amerika’da altin bulunmasindan sonra Ada onemini kaybeder. Ama sonraki
yillarda Korsanlar ve Firtinadan kacanlar icin us olarak tekrar onemli olur.
Cuba’da ilk
bagimsizlik savasi 1717 de baslasada cok kanli bir sekilde ayaklanma
bastirilir. Ama bu ayaklanmanin ozelligi ilk kez BEYAZ ve SIYAH’lar beraber
katilir. Liderleri oldurulsede bagimsizlik fikrini Ada’da hic bir zaman
olduremezler.
18.Yuzyilda
butun Guney Amerika ve Caraip’lerde Ispanyollara karsi bagimsizlik savasi
baslar. Mexica, Venezuela, Peru, Arjantina bagimsizliklarini kazanir. 1824 e
gelindiginde Cuba ve Puerto Rico hala Ispanyol somurgesi olarak kalir.
1848 de Amerika Birlesik Devletleri 100
milyon dolara Cuba’yi Ispanyollardan satin almak istesede Ispanyol Kralligi Adayi
satmaz. 1868 de Cuba’da tekrar Ispanya’ya karsi ayaklanma olur. Bu savasta 200
bin Ispanyol 50 bin Cubali olur ama 1878 de Cuba’li liderler yenilgiyi kabul
edip anlasma imzalarlar.
1892 de Jose Marti CUBA DEVRIM
PARTISI’ni kurar. 1895 de yeni bir ayaklanma organize eder. Jose Marti Mayis
ay’inda oldurulur. Ama MACEO Costa Rica’dan doner MAXIMO GOMEZ ve obur liderler
savasa devam eder.
MACEO’nun 1896 da oldurulmesine ragmen
1898 de Ispanyollar savasi kaybeder.
Ama
bu sefer uzun zamandir Cuba’da gozu olan Amerika devreye girer. 1898 de
Cuba’lilar Ispanyollara karsi savasi kazanmisken America, Havana’da nasil oldugu
bilinmeden batirilan gemisi uzerine Cuba’da Ispanyollara savas acar. Iki ay
sonra Ispanyollar teslim olur.
Boylece America 1901 de binlerce
asker ile Adayi iskal eder. Cuba’da yapilan ilk secimde TOMAS ESTRADA PALMA
Cumhurbaskani secilir.
Palma hayatinin cogunu Amerika’da
gecirmis halk arasinda negatif bir goruntusu vardir. Onun zamaninda
Amerika GUANTANAMO’da us kurarak butun adayi kontrol altina alir. Amerika’nin
dunyadaki en buyuk ustu Cuba’dadir. Cuba gorunuste bagimsiz, ama siyasi
ve economik olarak Amerikaya bagimli, Dunya sekerinin yuzde 80’i kuba’da
uretiliyor ama iki milyon ton seker
direk vergisiz Amerika’ya gider. Amerika seker tarlalarinda calistirmak uzere
Cin’li isciler getirmis, bu insanlar nerdeyse karin tokluguna calismislar.
1900 lerden sonra Avrupanin gecirdigi economik krizden
dolayi, goc eden insanlar gelmeye baslamis, bu insanlarin bir cogu asker olarak
kuba’da bulunmus, gelen insanlarin icinde ANGEL CASTRO da vardir. Angel Castro
eski bir Ispanyol askeri olup savastan sonra tekrar Ispanya’ya Galicia’ya
nisanlisinin yanina doner, fakat nisanlisi bir baskasiyla evlenmistir.
Cok incilen Castro tekrar Cuba’ya
doner. Bir Amerikan sirketinde ise baslar, kisa bir sure sonra yukselerek
yonetici olur.
Cok
zeki bir adam olan Angel Castro Amerikalilardan cok sey ogrenir. Entellektuel
bir kadin olan Maria ile evlenir,
Kisa
bir sure sonra da kendi isini kurar ve zengin olur.
Birinci dunya savasi bitiminde seker
fiyatlarinin dusmesiyle seker kamisi iscileri issiz kalir , bir cogu yeni
kurulan orduya kayit yaptirir.
1920
lere gelindiginde Cuba hala Amerika’nin bir somurgesidir.
1924 le Cuba icin ikinci bir donem baslar , yapilan 5. secimlerde
GERARDO MACHADO Cumhurbaskani secilir. Machado daha uc yasindayken Ispanyollar
tarafindan tutuklanir, Cunku babasi Ispanyollara karsi savasan bir gerilla
lideridir.
Machado secildikten sonra Cuba
tarihinin en baskici diktarlerinden biri olur. Goreve basladiktan sonra seker
fiyatlarinin dususunden dolayi ekonomik krizi asmak icin kapsamli bir alt yapi
calismasina baslar.
Ilk isi Santiago’dan baslayip Havana’ya
kadar devam eden otoban yapimina baslar. Yeni Parlemento binasi insaa edilir.
1929 da Amerika stok marketi coker,
dunya economik krize girer . Kriz 1930 larda Cuba’yi da etkiler, Amerika
secildigi zaman yaptigi yardimlari geri ister.
Machado, kurdugu guclu polis
teskilati ile protesto gosterileri yapan silahsiz halka saldirir.
Polis bu protesto gosterileri sirasinda
ogrenci lideri RAFAEL TREJO GONZALES’i vurarak 30 Eylul 1930 da oldurulur.
RAFEAL’in olumunden sonra butun
ogrenciler buyuk gosteriler duzenlerler, ulkenin her tarafinda gosteriler dalga
dalga yayilir. Ve MACHADO’yu Fasist dictator olarak ilan ederler.
1933 de genel grev ilan edilir. Ordu
destegini de yitiren Machado 1933 de Amerika’ya kacar ve orda da olur.
Machado,nun ulkeyi terk etmesinden sonra yonetime RAMON GRAU devlet
baskani olur. Donemin devlet baskani olan Gerartdo Machado’ya karsi gosterilere
katildigi icin bir kac kez tutuklanir. Havana Unuversitesinde tip fakultesi
hocasi olan GRAU aktif politikaci olmadigi halde ogrenci gosterilerini destekler.
1931 de Amerika’ya surgune gonderilir. Surgun donusu devlet baskani olsada cok
surmez, yonetimin asil sahibi Batista tarafindan gorevden uzaklastirilir.
1901 dogumlu
FULGENCIO BATISTA, cok sade biri, asli kizilderili kokenli. BATISTA, HALKIN
OGLU olarak kendini lanse eder. Ki- dogruluk payi da vardir. Castro cifligine
cok yakin bir yerden gelme,
1933 de ilk kez Asker kokenli biri
hukumete karsi ayaklanir. Butun generaller MACHADO’yu istifa etmeye zorlarlar.
MACHADO sonunda Amerikan konsolosluguna
siginir, kendisini ancak Amerikalilarin koruyacagini biliyordu.
Machado’nun
gitmesinden sonra Cuba halki devrimi kazandiklarini dusunursede cok gecmeden
hic bir seyin degismedigini fark ederler.
Ramon Grau’da
gorevden alindiktan sonra Asker ulke yonetimini ele gecirir. BATISTA kendini
ordu genel komutani ilan eder. Bu ara ordu icinde bir cok subayi tutuklar, 400
subay ise bir otele siginir.
BATISTA’ya bagli askeri gucler oteli
kusatarak top atesine tutar, catisma iki gun surer, FULGENCIO BATISTA
ulkedeki butun muhalefeti ezerek TEK ADAM olur.
Amerika , Batista
sayesinde cok korktugu Komunist hareketin bastirilacagina inanir, Cuba’da hic
bir muhalefetin yasamiyacagini dusunur.
Fakat cok kisa bir
sure sonra yanildiklarini anlarlar, ulkede protesto gosterileri dalga dalga
yayilir. Batistanin 8 yillik iktidarligi doneminde ogrenci gosterileri devam
eder.
FIDEL CASTRO devrime Sierra Maestra’da
baslarken, SANTIAGO ve HAVANA’da buyuk ogrenci gosterileri devam eder.
Santiago’da FRANK PAISE, sehir
orgutlenmesine baslar, bu ara Havana Unuversitesinde ogrenciler ayaklanir.
1952 de Ogrenci lideri JARGE VALLS genel grev cagrisi yapar. Ogrenci ve
Isci sendikalari sokaklara cikarlar, esnaf kepenkleri kapatir. Ulke genelinde
BATISTA rejimine karsi hareketler baslar,
BATISTA anayasayi askiya alir , Havana
Unuversitesi ogrenci lideri JOSE ANTONIO ECHEVERRIA gosterileri organize eder.
Ekim 1, 1955 senesinde butun Unuversite Ogrencilerine tarihi konusmasini
yapar.
JOSE ANTONIO sadece genclik degil halk
arasinda da populer olur.
JOSE ANTONIO aslinda devrimci degil,
sadece ogrenci temsilcisi olarak secilmis, rejime karsi oldugu icin bu
mucadelenin icine girer . Ama Batista rejiminin baskisi karsinda bir sure sonra
sokaklarda Polise karsi en on safhada catismalara katilir.
FIDEL CASTRO ise genc bir
avukat olarak devrimci harekete katilir bir sure sonra ise Ulusal figur olur.
SANTIAGO DE CUBA tarihsel
olarak once Ispanyollara sonrada Batista rejimine karsi savasan bir sehir
olmustur.
FRANK PAISE’in de dogdugu sehirdir, PAISE
daha 18 yasinda olmasina ragmen Batista rejimine karsi illegal orgutlenmeyi
kurar.
1953 de FIDEL CASTRO halka Ulusal
ayaklanma cagrisi yapar, yakalanarak hapsedilir.
1955 de ulusal af ile hapisten cikar.
1955 senesi Cuba devrimcileri icin en onemli yil olur. CASTRO 26 TEMMUZ
HAREKET’ini kurar, sonra meksika ya gecer., burda CHE GUEVERA ile
tanisir.
FRAN PAISE 1955 sonlarinda
26TEMMUZ HAREKETI’ne katilir. PAISE 1956 senesinde CASTRO ile bulusmak uzere
Meksika’ya gider, ve 26 TEMMUZ HAREKETI’nin liderligine secilir.
CASTRO Cuba’ya donerken PAISE de SANTIAGO DE
CUBA da halk ayaklanmasini baslatma gorevini ustlenir.
JOSE ANTONIO’da, Meksika’ya gecerek CASTRO
ile bulusur. Iki Devrimci gencin Strateji ve fikirleri farklidir. JOSE ANTONIO
26 TEMMUZ HAREKETINE katilmaz ama genel ulke cikarlari dogrultusdunda BATISTA
rejimine karsi ortak calismada anlasirlar.
JOSE ANTONIO 13 Mart 1957 de tarihi uc dakikalik radyo konusmasini yapar.
Bir gurup radyo istasyonunu ele gecirirken bir grup ogrenci baskanlik binasina
saldirir, Ama Batista baskini haber alir almaz en ust kata kacarak kurtulur.
JOSE ANTONIO ancak uc dakika radyo istasyonunu tutabilceklerini hesaplar ve
meshur “THREE MINUTES OF TRUTH” “UC dakika da gercek” konusmasini yaparak radyo
istasyonunu terk eder,
Havana Unuversitesine dogru kosarken
Polis tarafindan vurulur.
ANTONIO oldugunde 25 yasindaydi, Ailesi
cenazeyi CARDENES’e getirir ve Batistanin silahli polisleri esliginde gomerler.
Devrimden sonra CASTRO ilk is olarak
Cardenes’a gelip Mezarini ziyaret eder burda bir kanusma yapar.
JOSE ANTONIO’nun
olumunden sonra bir coklari CASTRO’ya katilir, bir kismida ulkeyi terk eder.
FRANK PAISE ise
Santiago de Cuba da gittikce guclenir, sehir orgutlenmesi sorumlusu olarak ,
dagdaki CASTRO’ya silah, cephane ve adam gonderir. Ayrica kendisi kamyonla
silah, mermi ve savas malzemeleri tasir.
CASTRO Meksika’dan,
Cuba’ya dondugunde PAISE Santiago’da devrimi baslatmistir,harekete yeni
katilimlar olur.
1957 senesinde PAISE, SIERRA’da
CASTRO’yu ziyaret eder, Castro ile anlasmazliga duser, PAISE devrimin
sehirlerde baslamasi gerektigini soyler. CASTRO buna karsi cikar, O gerilla
savasini savunur, Castro’nun taktigi vur kac dir. Her seye ragmen PAISE sehir
sorumlulugu ustlenir.
PAISE 30 Temmuz 1957 de Santiago’da
tutuklanir sonrada sehrin dis mahallelerinde birine goturulup infaz edilir.
Cenazesine binlerce insan katilir,
genel grev ilan edilir, FRANK PAISE cuba’nin semboludur ve bir cok yere
onun adi verilmistir. Holguin hava alani FRANK PAIS hava alanidir, oldugu gunun
anisina DEVRIM SEHITLERI GUNU olarak belirlenmistir. FRANK PAIS oldugunde 25
yasindadir.
Kuba’li bir arkadas “ Cuba kahramanlar ulkesidir” diyor ve “EGER PAIS VE
ARKADASLARI OLMASAYDI MEKSIKA’DAN SANTIAGOYA DONEN CASTRO ASLA BASARILI
OLAMAZDI” demisti
Batista 31 Aralik 1958 de Dominic
Cumhuriyet’ine kacar ve Castro 1959 da HAVANA’ya girer.
CUBA’NIN DUN’U KISACA BU,
CUBA’NIN BUGUNU